Web Analytics

Türkiye'nin En Kaliteli Hayvansever Platformu!

Temiz arayüz, yenilikçi bakış açısı ve stabil bir duruş. Türkiye'nin ilk ve tek marka tescilli hayvanseverler platformu "Hayvanlar.com.tr"
Sevimli dostlarımız hakkında her tür bilgiye rahatça erişip sorunuzu sorabileceğiniz tek platform.

Kedilerde FIV Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Garfield

Admin
Katılım
6 Ağu 2021
Mesajlar
33,072
Aldığı Beğeni
13
Konum
Alaska
Minik Dostum
  1. Kuş
Tam açılımı “Feline Immunodeficiency Virus” yani “kedi immün yetmezlik virüsü” olan FIV, ilk olarak 1980’li yılların ortalarında keşfedilen bir retrovirüs enfeksiyonudur. Kedilerde Fiv, yol açtığı etkilerin benzerliği nedeniyle kedi Aids veya kedi HIV olarak da adlandırılmaktadır. Kedilerde Fiv teşhis edildikten sonra herhangi bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan kediler bu virüsle uzun yıllar boyunca yaşamaya devam edebilirler. Fiv ile enfekte olan kedilerde virüs özellikle beyaz kan hücrelerini hedef alarak bağışıklık sistemine saldırmaya başlar. Virüs ve bağışıklık sistemi arasında bu devam eden mücadele neticesinde bağışıklık sistemi zayıflar ve kediler ikincil enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelirler. Bu yazımızda Kedilerde FIV belirtileri nelerdir, Fiv nasıl bulaşır, kedi aidsi insana bulaşır mı? gibi soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

Kedilerde Fiv Belirtileri Nelerdir?​

Kedilerde Fiv hastalığı yıllar boyunca herhangi bir belirti göstermeyebilir. Virüs doğası gereği kedi vücudunu yavaş yavaş etkisi altına alır. Kedilerde Fiv enfeksiyonunun belirtileri 3 temel aşamada incelenebilir. Kedilerde Fiv akut aşama, asemptomatik aşama ve ilerleyici aşama olarak sınıflandırılmaktadır.

Enfeksiyonun akut aşaması genellikle kedi enfekte olduktan 1-3 ay sonra ortaya çıkar. Bu süre zarfında virüs, T-lenfositler olarak bilinen beyaz kan hücrelerinin üretildiği lenf bezlerine taşınır. Daha sonra vücut genelindeki diğer lenf düğümlerine yayılarak ateş, depresyon, iştahsızlık ve lenf bezlerinde büyüme gibi semptomlara yol açabilir. Kedilerde Fiv hastalığının akut aşamada yol açtığı belirtilerin şiddeti çok hafif olabilir, bu nedenle göz ardı edilmesi mümkündür.

Akut fiv aşamasından sonra kediler asemptomatik aşamaya geçerler. Bu aşama, genellikle, Fiv hastalığının en uzun süren aşaması olma özelliğine sahiptir. Aylar ya da yıllar sürebilir. Asemptomatik süreçte virüs oldukça yavaş bir hızda bağışıklık sistemi hücrelerine saldırır ve hastalığın herhangi bir belirtisi ile karşılaşılmaz. Enfekte kedilerin kan tahlilleri sonuçlarında beyaz kan hücrelerinin düşüşü veya kandaki proteinlerin yüksekliği gibi anomalitelere rastlanabilir. Fiv, bazı kedilerde bu aşamada kalır ve kediler hayatları boyunca farklı bir belirti yaşamazlar. Nitekim kedilerde Fiv tedavisi kapsamında hedeflenen temel amaç kedilerin asemptomatik aşamada mümkün mertebe uzun süre kalmalarıdır.

Fiv’in son aşaması ilerleyici aşama olarak tanımlanır. Virüs bağışıklık sistemi yoluyla yayılmaya devam eder ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu noktada kedilerin bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için ikincil enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Bilinmesi gereken Fiv nedeniyle kedilerin yaşadıkları çoğu sorunun doğrudan virüs nedeniyle ortaya çıkmamasıdır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak cilt ve tüy sağlığı bozulabilir, ateş görülebilir, iştah azalabilir, ağız ve diş eti iltihapları ortaya çıkabilir ve ishal kronikleşebilir. Kedilerin bağışıklık sisteminin güçlü tutulması için veteriner hekimlerin de onayıyla vitamin takviyelerinin kullanımı gerekli olabilir. Kedi vitaminleri kategorimizdeki ürünlere buradan ulaşabilirsiniz. Tüm bu FIV belirtilerine ek olarak gözlerde, ciltte, idrar yollarında ve üst solunum yollarında kronik veya tekrarlayan enfeksiyonlara, davranış değişikliklerine, nörolojik hastalık belirtilerine, kalıcı göz hastalıklarına, kilo kaybına, bazı kanser ve kan hastalıklarına da rastlanması mümkündür.

Kedilere FİV Nasıl Bulaşır?​

Kediler arasında Fiv bulaşıcı bir hastalıktır ancak bulaş çoğunlukla enfekte bir kedinin ısırması sonucu salya geçişi ile meydana gelir. Bu nedenle sokakta yaşayan kedilerde Fiv yaygın bir şekilde görülebilir. Yavru kedilere enfekte olmuş bir annenin sütünden de fiv geçebilmektedir. Fiv’in kedilerin ortak eşyaları kullanması ya da temas etmesi sonucu yayılma olasılığı ise oldukça düşüktür. Yine de tedbirli olunması gerekir. Özellikle çok kedili evlerde fiv ile enfekte olan bir kedinin varlığı diğerlerinin sağlığını tehlikeye atabilir.

Kedi Aidsi İnsana Bulaşır mı?​

Hayır, kedilerde Fiv ile insanlarda Hiv aynı virüs ailesinden olsa da farklı türlerdir. Hiv yalnızca insanlardan insanlara, Fiv de yalnızca kedilerden kedilere bulaşır. Çok kedili evlerde insanlar için risk teşkil etmeyen bu enfeksiyon, enfekte bir kedi olması halinde diğer kediler için tehdit oluşturabilmektedir. Bu nedenle kedilerin düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmaması oldukça önemlidir.

Kedilerde FIV Nasıl Teşhis Edilir?​

Kedilerde Fiv belirtilerinin ortaya çıkması için, az önce de belirtildiği gibi, hastalığın ilerleyici evreye geçmesi gerekir. Fiv belirtilerinden şüphe edildiği zaman yapılması gereken ilk şey veteriner hekimlere başvurmaktır. Genel muayeneler sırasında kedilerin yaşadığı semptomlar, semptomların ne zaman ortaya çıktığı ve şiddetleri hakkında hastalık öyküsünün anlatılması faydalı olacaktır. Aynı şekilde kedilerin dışarı çıkıp çıkmadığı ile ilgili de bilgi aktarılması önemlidir. Fiv teşhisi tipik olarak kan testleri ile gerçekleştirilir. Kan testlerinde enfekte olan kedilerde bulunan spesifik antikorların bulunması teşhis için yeterli olabilmekle birlikte ek tetkiklere de ihtiyaç duyulabilir. Hamile kedilerin virüs açısından değerlendirilmesi yavru kedilerde Fiv bulaşının önlenmesi adına özellikle önemlidir.

Kedilerde Fiv Tedavisi Nasıl Yapılır?​

Kedi aids hastalığı olarak bilinen Fiv için özel olarak geliştirilen bir antiviral tedavi bulunmamaktadır. Veteriner hekimlerin planladığı tedavilerin temel amacı hastalığın mümkün olduğunca uzun süre asemptomatik aşamada yani belirtilerinin ortaya çıkmadığı aşamada tutmak olacaktır. Yapılan çalışmalar FIV teşhisi konulan kedilerin prognozlarının büyük ölçüde değişebildiğini göstermektedir. Tedavi süreci belirtilerin ortaya çıkması halinde farklılaşır. Fiv belirtileri görülmeye başlandığında ikincil enfeksiyonlar için ilaç kullanımı, elektrolit replasman tedavisi, parazit kontrolü, bağışıklık sistemini güçlendiren takviyeler, inflamasyonu azaltan ilaçlar, kedi özelinde bir beslenme programının oluşturulması gibi çeşitli tedbirlere başvurulması gerekebilir.

Bu kapsamda hem enfekte olan hem de diğer kedilerin sağlığının korunması için ek tedbirlerin de alınması gerekli hale gelebilir. Bağışıklık sisteminin korunması ve diğer kedilere enfeksiyon bulaşının engellenmesi adına kediler içeride tutulmalıdır. Bölgesel davranışı önlemek ve ısırma oluşumunu engellemek için erkek kedilerin kısırlaştırılması tavsiye edilir. Enfekte dişilerin sütleri aracılığı ile yavrularına enfeksiyon bulaştırma olasılığının ortadan kaldırması için de kısırlaştırma gündeme getirilebilir. Bağışıklık sistemi ile ilgili olası sorunların engellenmesi adına çiğ et ve çiğ yumurta gibi besinlerin beslenmelerinden çıkarılması gerekir. Tüm bu tedbirlere ek olarak kedilerin düzenli olarak veteriner hekim muayenelerinin aksatılmaması, kan ve idrar analizlerinin önerilen sıklıkta yapılması önemlidir.

Kedilerde FIV virüsünün etkilerinin azaltılması ve kedilerin yaşam sürelerinin uzatılması adına erken teşhis çok önemlidir. Kedi davranışlarında veya sağlığında farklılık gözlemlendiğinde zaman kaybetmeden veteriner hekimlere başvurulmalıdır. Düzenli kontroller ihmal edilmemeli, dışarı çıkan veya herhangi bir ortamda diğer kediler tarafından ısırılan kedilerin kan testlerinin yapılması sağlanmalıdır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Bu konuyu görüntüleyenler

Benzer konular